Farklı Zeminlerde Koşmak

Farklı zeminlerde koşma deneyimi koşucuların süreç içinde yaşadığı tecrübelerdendir.

Zemin ne kadar sertleşirse vücudun eklemlerine ve kaslarına binen yük daha da artacaktır. En önemli konu ise vücudunuzun hangi zeminde koşmaya adapte olduğudur. Çok uzun süre çim ve patika yollarda koşan bir koşucu,  asfalt koşularına geçtiği zaman ilk gözlemleyeceği şey bacaklarının şişmeye başlamasıdır. Vücut sert bir zeminde koşmaya adapte olmadığı için bacaklara ve eklemlere binen yük artar. Esas konu ise; zemine her basışta,  ayakların yere uyguladığı kuvvetin ne kadar absorbe edilip yerden aynı kuvveti alarak koşuya devam etme ritminin devam ettirebilmektir. Absorbe etme konusunda en önemli detay, vücudun sert zeminde koşmaya adapte olmasıdır. Adaptasyon güçlü ayak bilekleri ve güçlü bir kinetik zincirle gerçekleşir. (ayak bilekleri, baldırlar, quadriceps ve hamstring kasları, karın ve sırt kasları) Kullandığınız spor ayakkabı tabanı da koşu zemininin sertlik seviyesini minimal hale getirmelidir.

Patika Koşuları : Genelde yeni koşmaya başlayanlar ilk deneyimlerini  doğa koşuları ile yaşarlar. Daha sonra zorluk seviyeleri artırılarak tepe ve dağ koşularına geçilir. Patika koşuları genelde toprak zeminde,  zaman zamanda kayaların ve sert zeminlerin üzerinde koştuğumuz koşulardır. Zemin yumuşak olduğu için asfalt ve beton koşularına göre vücuda binen yük daha azdır. Trafikten ve şehir gürültüsünden uzak, oksijeni bol,  en keyifli koşulardır.

Tartan Pist Koşuları : Tartan pistte koşma konusu ülkemizde tamamen lükstür. Büyük şehirlerde Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinin halka açık atletizm sahalarında bu deneyimi yaşayabilirsiniz. Zemin yumuşaktır. Güzel bir ayakkabı ile harika koşu deneyimi yaşayabilirsiniz. En sağlıklı koşu deneyimini bu pistlerde yaşayabilirsiniz.

Parklarda Bulunan Koşu Parkurları  (Sentetik Çim Koşuları) : Hemen hemen semtte belediyelerin yaptığı sentetik çim koşu parkurları görüntü olarak çok sevimli gözükse de kullanılan sentetik madde yüzünden, her koştuğumda vücudumdaki elektrik seviyesini artırdığını hissediyorum. Halı sahalarda futbol oynayan kişilerin kalp krizi geçirmesine neden olan etkilerden biri olduğunu da düşünüyorum. Yağmurlu havalarda sentetik çim zemini daha da ağırlaştığı için koşu çok daha zor bir hal alır. Bu konuyu kendi deneyimlerinizle değerlendirmeniz daha uygun olacaktır.

Asfalt Koşuları : Asfalt koşuları açık havada koşmak isteyenler mecburi bir alternatiftir. Sert zeminde koşmak başlangıç seviyesinde zor olsa da zamanla vücudun adaptasyonuyla rahat koşabileceğiniz zeminler haline gelecektir. Tüm dünyada büyük çoğunlukla maraton koşuları asfalt zemin üzerinde yapılmaktadır. Doğada koşma imkanı olmayan koşucular için iyi bir alternatiftir. Burada dikkat edilmesi gereken konu araçlar ve yolun eğimidir. Çok uzun mesafelerde eğimli bir yolda sağ ve sol bacağa binen yük farklı olacağından pelvis kemiğine ve kaslara binen yük artacaktır. Koşarken hissetmeseniz bile akşam ağrılarınız olacaktır.  Bu deneyimi İzmir Özdere’den Ürkmeze koşarken yaşadım. Aradaki mesafe yaklaşık 21 km. Özdereden Ürkmeze koşarken arabaları karşıdan görmek için yolun son tarafından koştum. Yolun sol tarafında sol bacağım sağ bacağıma göre 2 cm daha eğimde kaldı. Yol dar olduğu için işlek bir yol olduğu için düz bir zeminde koşamadım.  Dönüş yolunda da yine araçları karşıdan görmek istediğim için yolun karşısına geçip koştum yine sol bacağım eğimde kaldı. Koşu sırasında fark etmesem de akşam çok şiddetli ağrılarım oldu. Her koşu ayrı bir deneyimdir. Koşarken vücudunuzu dinlemeniz bu yüzden çok önemli.

Beton Koşuları :  Beton üzerinde koşma deneyimimi 6 Ağustos 2023 Pazar günü İzmir Özdere’de Sevgi yolunda yaşadım. Pazar günü uzun koşum vardı ve 90 dakika koşmam gerekiyordu. Sevgi yolu daha önce yürüyüş yaptığım ve kısa mesafe koştuğum (7 km)  bir yerdi. 7 km koştuğumda da çok yorulduğumu hissetmiştim ama günün yorgunluğuna, uykusuzluğa ve başka sebeplere bağlayıp üzerinde durmamıştım. Bu Pazar günü koşum sabah 6.30 da başladı. Sağ tarafında müthiş bir deniz sol tarafımda harika yazlık evler bahçelerinden gelen güzel çiçek kokuları vardı. Sevgi yolunun güzelliği günün her saatinde yürüyen ve koşan insanların olması. Koşarken 10 km den sonra vücudumda müthiş bir ağırlık ve beynimde bir zonklama hissettim. Ayaklarımın yere verdiği basış kuvvetini geri alamıyordum. Koşunun son 30 dk sı biraz zorlu geçse de 15 km yi 1 saat 34 dakikada tamamladım. Çok terlemiştim  her 30 dakikada su içtiğim halde vücudum çok su kaybetmişti. Koşudan sonra kısa bir yürüyüşten sonra esnetme hareketlerinden sonra eve gidip soğuk bir duş alıp su içip kahvaltıya kadar dinlenmeye geçtim. Uyandığımda spora yeni başlayan biri gibi kalça, bacak ve sırt kaslarım ağrıyordu. Çok uzun yıllardır böyle bir ağrı hissetmemiştim.

Gün içerisinde akşama kadar belirli aralıklarla su içsem de vücuttaki su kaybını gece saatlerinde tamamlayabilmiş oldum. (idrar rengi su rengi seviyesine geldi)

Bu koşudan sonra beton zeminlerde koşmamam gerektiğini yaşayarak öğrendim.

Kendi deneyimlerinizi yorum bölümünde paylaşırsanız sevinirim.