Huawei Watch Ultimate İnceleme
- Erman Üsküdarlı
- 20 Nis
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 gün önce

Herkese merhaba. Yaz günlerinin yaşandığı bugünlerde insanların doğayla buluşturması müthiş bir mutluluk. Her sene ailemle İzmir Özdere’de tatil yaparız. Evin terasında otururken eşim ve çocuklarım denizi izlerken ben dağları izlerim.
Dağlar beni çağırır ve aynı zamanda çok heyecanlandırır. 1998 yılında gittiğimiz Niğde Aladağlar’ın eşsiz doğası beni büyülemişti. Neyse konumuza dönelim. Tatile gittiğimizde her sabah 5.00 de kalkar ve kendimi sessiz patika yollara bırakırım. 19 yıldır İzmir Özdere’nin dağlarında koşuyorum. Uzun mesafe koşucuları ve dağcılar bilirler. Vücut her zaman daha fazlasını ister. Mesafeler yetersiz kalınca doğada yeni yerler keşfetme ihtiyacı her koşucunun ruhunda vardır. Her sene koştuğum 10 – 12 km lik sabah koşuları yetmeyince dağda yeni rotaları keşfetmek istedim. Issız ormanlarda koşmanın ne demek olduğunu koşanlar bilirler. 19 yıldır koştuğum rotada bu zamana kadar hiçbir insanla karşılaşmadım. Doğada yaban domuzları, keçiler, tavşanlar, yılanları görmek çok doğaldır ama ıssız bir ormanda insanla karşılaşmak çok korkutucudur.
Geçen sene 10 Temmuz akşamı Google Earth üzerinde gidebileceğim yerleri incelerken Özdereye 15 km uzakta Değirmendere Şelalesini keşfettim. Tek sorun oraya nasıl ulaşabileceğimin dersini çalışmaktı.
11 Temmuz günü sabahı Polar M 400 Saatim ve cep telefonumun desteği ile ilk gün gideceğim rotayı belirlemek için yola çıktım. GPS i cep telefonundan bazı noktalarda bulmak çok zor oldu. Bir kağıt kalem ile kat ettiğim mesafe ve dönüş yollarını 800 metre rakıma çıkana kadar kaydettim. Daha sonra eve dönerek ertesi gün gideceğim Değirmendere şelalesi için odaklanmaya başladım. Saat kaçta yola çıkmalıyım, çantama neler almalıyım, yolda başıma gelebilecek her türlü senaryoyla ilgili beyin cimnastiği yaptım. İşin en keyifli tarafı bu aslında.
12 Temmuz sabahı 6.38 de yola çıktım. Yolun 8 km sinde gps sinyalini kaybettim. Bir sürü patika yol olduğu işin şelaleye giden yolu çok zor buldum. Her döndüğüm patikayı nirengi noktalarını belirleyerek defterime not ettim. Keyifli bir doğa koşusundan çok elinde kağıt kalemi olan bir turist gezisine döndü bu deneyimim.
Yaşadığım bu zorluk beni bu konuda bir araştırmaya itti. Polar M400 saatimi kullanmaya başlayalı 8 yıl olmuştu. 8 Kasım 2020 tarihinde İstanbul’da yapılan maraton yarışı sonrasında göğüs bandımı kaybetmiştim. Bu yüzden de yeni bir akıllı saat arayışım vardı.
Youtube reklamlarında Huawei Watch Ultimate in yaklaşık 10 video incelemesinden sonra saatten çok etkilenip almaya karar verdim. Eşim çok pahalı değil mi Erman deyince ona da “bazen en iyisini istersin” dedim. Saat gelir gelmez en merak ettiğim konu olan yer yön bulmaya yarayan keşif moduydu. Bu deneyimi sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Comments